31 Temmuz 2008 Perşembe

Kapatma Davasının Ardından

Nihayet beklenen karar açıklandı.Ak Parti kapatılmadı.Hazine yardımından mahrum bırakıldı .Bu kararın Türkiye için hayırlı olmasını temenni ediyorum.Bir hukuk davasından ziyade siyasi dava niteliği taşıyan böyle bir davadan çıkan karar,benim için sürpriz olmuştur.Gidişatın kapatmaya işaret ettiğini sananlar gibi,ben de yanıldım bu konuda.

Kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Haşim KILIÇ’ın gündeme getirdiği konu,önemli bir konuydu.Partiler bu şekilde kapatılmammalıydı.Demokrasiye ara vermeye,demokrasi yolunda ilerleyen/ilerlemek isteyen ülkelerin hiç hakkı yoktu.Seçimle gelenlerin seçimle gitmesi gibi evrensel bir kural bizde de işlemeliydi.Bunun yolu da bu konuda köklü bir Anayasa değişikliği yapmaktan geçiyor.

Anayasa Mahkemesinin Adalet Ve Kalkınma Partisinin Kapatılması ile ilgili Yargıtay Başsavcısınca açılan davada verdiği karar,farklı kesimlerce farklı olarak algılandı.
Tüm konularda olduğu gibi bu konuda da tüm değerlendirmelerin aksine CHP nin değerlendirmesi evlere şenlik bir değerlendirmeydi.Son Ergenekon olayında “savcı”lığa terfşi eden sayın Baykal,yine her zamanki üslubuyla “şaz”bir değerlenidrmede bulundu.Ona gire Anayasa Mahkemesi Adalet Ve Kalkınma Parisinin Odak olduğunu ilanetti.Başka bir ifadeyle,Ak PArtinin Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu makhemece tescillenmiş oldu.Yüksek mahkeme Ak Partiye son ve en kesin uyarısını yaptı.

CHP dışındaki hemen tüm partiler,verilen kararın olumlu bir karar olduğunu,parti kapatmanın fazlaca doğru bir karar olmadığını söylediler.Hukuk devleti olmanın böyle bir sonucu öngördüğünü ifade ettiler.

Anayasa Mahkemesinin verdiği karar sonrasında Meclis tatil edildi.2 ay sürede olağanüstü bir durum olmadıkça meclis genel kurulu toplanmayacak.Milletvekilleri seçim bölgelerinde gidecek ve memleketin meselelerini yerinde görüp değerlendirme imkanı bulacaklar ve tabi ki dinlenecekler.

Önümüzdeki yasama yılı ciddi sıkıntılı bir yıl oacağa benziyor.Gerek Mart 2009 seçimleri,gerekse ülkenin gündemindeki ciddi sorunlar,Hükümeti ve muhalefeti ciddi çalışma yapmaya zorlayacak.Tüm zamanların muhalifi partimizi saymazsak,hemen her siyasi partinin ciddi gördüğü problemler var.Bunlardan ne kadarının Meclis Gündemişne taşınacağını kestirmek zor.Ancak,Türkiyenin önünde kanaatimce 2 temel sorun acil çözülmeyi bekliyor.Bu sorunların çözümü ülke iç barışını sağladığı gibi,uluslararsı arenada da ülkemize ciddi prestij kazandıracak.

Bunlardan birincisi düşünce ve inanç özgürlüğü önündeki yasal ve uygulamada varolan engellerdir.Ya da kısaca özgürlük sorunudur.Dini inanç ve yaşayış,sosyal hayat,eğitim alanlarındaki darbe anayasalarına dayanan insan haklarını ihlal anlamına gelen uygulamalar bir an önce yerini özgürlüğe bırakmalıdır.Dini hayata müdahale ciddi suçlar kapsamına alınmalıdır.Başörtüsü gibi inançla doğrudasn ilgili bir konuda tam bir serbestiyet sağlanmalıdır.Dışla uğraşanlara meydan verilmemmeli,eğitimde kaliteyi artırma ve uluslararası standardı yakalamaya zaman ve emek harcanmalıdır.Üniversitelerimiz “kışla”görünümünden mutlaka kurtarılmalıdır.

Eğitimdeki haksız uygulamalar da ülke iç barışını tehdit eden etkenlerin başındadır.28 Şubat sürecinin eğitim hayatına dayattığı katsayı ve alan uygulaması,bir kısım eğitim kurumlarının adeta kapılarına kilit vurulmasına sebep olmuş,ciddi haksızlıklara sebeb olmuştur.Bu uygulama mutlaka kaldırılmalıdır.Dileyenin dilediği okulda okumasına kimse engel olmamalıdır.

Türkiyenin iç barışını tehdit eden sorunların diğer birisi ise ülkedeki Kürd sorunudur.Her ne kadar birileri böyle bir sorunun var olmadığını,ülkenin sadece terör sorunu olduğunu ileri süren tecridci ve inkarcı bir düşünceyi canlı tutmaya çalışsa da,ülkemizde bu sorun vardır ve yaşanmaktadır.Bu konuda yeterli adımlar atılmalı ve bir orta yol bulunmalıdır.Mesele, sadece silahla çözülebilir bir seviyeye indirgenmekten kurtarılmalıdır.Barış ve hoşgörü tesis edilmeli,terörün alan bulmasına fırsat verilmemelidir.

Anayasa Mahkemesinin verdiği son kararın gerekçeli kararını görmeden fazla tahminde bulunmak/değerlendirme yapmak her ne kadar yüzde yüz doğru olmasa da,bunlar ülkenin gerçekleridir.Sanal korkular ve gündemler yerini gerçeklere terketmedikçe,bu sıkıntıları yaşamaya devam edeceğiz.

Ak Parti hükümetinin önünde sorunlar yumaklaşmış ve çözülmeyi bekliyor.önümüzdeki dönemde yine olayları takip etmeye,değerlendirmeye çalışacağız

Mevla görelim neyler,neylerse güzel eyler!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder