Basında köşe başlarını tutmuş engin kültürlü yazarlarımı gördükçe,içim daralıyor.Bilmem kaç senedir aynı nakaratları tekrarlayarak büyük adamlar kategorisine girenlerden,gazeteciliği sövmek ve aşağılamak olarak algılayanlara kadar bir yığın insan,geçmişine bakmadan ve tartıp hesap etmeden aynı nakaratla yollarına devam ediyorlar.
En modern teknolojiyi kullansalar da,zihniyetleri çoktan demode olmuş,başarısızlıklarını saldırmakla gizleme telaşına düşmüşler.Bir o medya bir bu medya derken çok gidişli/çok gelişli ama hep aynı ortak menfaat örgütünün çevresinde dönüp dolaşan bir sürü insan.
Yaşantıları itibariyle bize yabancı,aldıkları kültür ve değerleriyle bizim tamamen dışımızda,ama her konuda ahkam kesip yol göstermede mahir,çevik;patronunun iş takipçiliğini meslek ahlakıyla bağdaştırmakta beis görmeyen ileri görüşlü aydın tiplemeleri.Şöyle elinize aldığınızda,bu günkü yazısı ne imiş diye merak ettiğinizde,ilk olmasa da ikinci cümlesi ya eleştiri ya da şaklabanlık olan medya işçileri.
Onlara bakınca,geri kalmışlığımızın iliklerimize kadar işlediğini ve bunun adeta bir kaderimiz haline geldiğini görmenin acısı sarıyor her tarafımızı.
Bizim de şöyle özgür düşünceden yana,halkın sesi,gözü,kulağı olacak bir medyamız olsa,(birkaç istisnayı saymıyorum)kötü mü olur.
Demokrasiyi içine sindirememiş,laf ebesi bir suru sahte demokratın şu görüntüsü,kirliliğin ötesine geçemiyor.
Haksız mıyım?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder